Umut'tu adı. Bakmadı uzun bir zaman yüzüme. Ne yaptıysam bakmadı. Gitme diyordu ama, kaçamak koşuşturmalarla dönüyordu etrafımda. En kıymetli oyuncaklarını, tahta parçalarını serdi önüme, yokuş yukarı bakıyordum, gitme vaktiydi. Kırık leğeni sürdü önüme, banyosuydu Umut'un o kırık leğen. Ekmeğin en kıtır yeri elinde. Terliklerinin yırtıkları dikilmiş patikten artan iple. İlaç fayda etmemiş saçkıranlarına.
Üzmeyin demiş doktor, ondan olurmuş. Üzmüyorlarmış zaten ya, tahta oyuncakları var akşam soba yanana kadar, bir ekmeğin ucunu kapmış daha ne, terlikleri yırtık değil artık, patikten ip artmışta dikmeye de kalmış, leğeni de var yıkanmaya kırık olsun,akşamdan basılan çamaşırlar çıktıktan sonra
.. Bakmadı ama yüzüme hiç bakmadı. O döndü ben döndüm bakmadı... Gitme vaktiydi arka sokaklara. Ters çevirip leğeni vurdu tahtaları üstüne ben yokuş yukarı vurdukça. Bakma dedim bakma sen de o na bakma ses yükseldikçe, ben vurdukça yukarı kendimi, içim aktıkça Umut'a doğru...DÖNDÜM VE DEKLANŞÖRE BASTIM.
Unutmadım seni Umut günlerce her lokmada, her banyoda her dağılmış oyuncakları toplamamda, her tencere kaynatışımda, her ekmeği kırışımda, unutmadım iki yıla varıyor, unutmadım hala, sen kaldın da ben gittim mi sanki. Defalarca geldim sana rüyalarımda, koştuk, oynadık yeni oyuncaklarınla, sıcacık yıkadım seni, havluyu sıyırıp her yeri saçlı başını öptüm uykularımda.... Unutmadım Umut seni. Gelemedim tekrar sana. Gelmedim Umut dönemem sensiz diye.....
MÜGE ERTAN
Yorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.