Aslında zaman daima başa saran bir tekrardan ibaret. Kendimizi bildik bileli her gündüz bir geceyi, her pazartesi salıyı ve her yaz bir sonbaharı sırayı bozmadan izlemekte. Günler, haftalar ve mevsimlerdeki yaşantıları unutulmaz kılmaksa yalnızca sizin elinizde.
Bolu/Yedigöller |
Şimdi bir düşünün. Bu sıradan geçişleri kırıp zamanınızın herhangi bir kesitinde mutlu olabilmek için en son ne zaman bir şeyler yaptınız? Çevrenizde önemsiz gibi görünen herhangi bir ayrıntıdaki renklerin, dokuların etkileyiciliğini fark edip unutulmaması için kaç güzellik kaydettiniz?
Mesela bunu gerçekleştirebilmek için şu sıralar harika bir bahaneniz var. Sonbaharın olgunluk çağına ulaştığı bu günlerde doğa bizlere müthiş bir görsel şölen düzenliyor. Hele bir de onlarca farklı ağacı bir arada görebileceğiniz bir yerde bulunuyorsanız bu şöleni karnaval tadında yaşamanız işten bile değil. Beton blokların arasına sıkışmış bir hayatınız varsa da sorun değil. Sabah okula, işe giderken bile bu mevsimin tadını çıkarmak mümkün.
Yeşil, sarı, turuncu, kırmızı, kahverengi... Bunlar gibi daha nice renklerin birbiriyle harmanlandığı üç boyutlu ve hareketli bu dev tablonun içinde karanlık bir siluet olmaktan çıkıp yaprakların rengiyle önce bakışlarınızı sonra ruhunuzu renklendirin. Bırakın hazan rüzgarının soğuk nefesi teninize değsin. Yağmur damlalarının şemsiyenizin ucundan değil de kısa bir süreliğine doğrudan üzerinize düşmesine izin verin. Yerdeki su birikintisine baktığınızda sudaki çamuru görmek yerine içine düşen gökyüzünü, yürümekte olan insanların yansımalarını, düşen damlalardan yayılan halkaları seyredin mesela. Ya da imkanınız varsa hafta sonu birkaç saatinizi yalnızca doğayla hemhal olabilmek için ayırın. Hele bir de fotoğrafsever biriyseniz ve yanınızda bu şöleni karelemenizi sağlayacak makineniz de varsa mutluluk hormonlarınızın zirveye tırmanışı çok daha kolay.
Doğanın sararmakta olan çimen yeşili saçlarının rüzgarda nasıl dalgalandığını; derin nefeslerle toprak kokusunu doldururken içinize kayın, çınar, akçaağaçların elbiselerinin nasıl eskiyerek lime lime döküldüğünü seyredin. Yağmur sonrası yaş kütüklerin yanında, yabani otların arasında biten renkli minik mantarlara yakından bakmayı deneyin bu kez. Taşların üzerinde ağır ağır ilerlemekte olan salyangozların ardında bıraktığı yaldızlı izleri takip ederek geçmiş rotalarını keşfedin.
Ağaç gövdelerini, büyük kayaları kadife kumaş misali örten nemli yosunlara dokunun mutlaka. Kulaklığınızı takıp dinlediğiniz insan yapımı müzikler yerine göletlerde bağrışan kurbağaların şarkısına kulak verin bu kez. Bir de pastel renklere bürünüp yer yer çıplaklaşmaya başlamış ağaçların yanında yeşilinden taviz vermemiş uzun ince servilerin, iri çam ağaçlarının, sedirlerin, ardıçların edalı duruşlarını tadına vara vara seyredin.
Yani kısaca bu güzel mevsimi unutulmaz kılmaya dair görebileceğiniz ne kadar renkli ayrıntı, hissedebileceğiniz ne kadar güzellik varsa sonuna kadar yaşayıp sonbahar kokulu onlarca anı biriktirin.
Söyleyeceklerim bu kadar. Benden size dostane bir tavsiye; şu an bu yazıyı –telefon,tablet vs.- nereden okuyorsanız başınızı usulca kaldırın ve bakışlarınızı doğanın size aralıksız sunduğu canlı yayın sonbahar güzelliğini görebileceğiniz bir yere çevirin. Emin olun, pişman olmayacaksınız. :)
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.
Yedigöllere gittim şu an :) Daha önce gitmemiş olsam bile sanırım gözümde yine Yedigöller canlanırdı :-)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :-t
Yedigöller bu rüyayı tekrar tekrar yaşamak isteyenler ve fotoğraf tutkunları için oldukça güzel bir seçenek. :)
YanıtlaSilKesinlikle öyle :)
SilYorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.