Huzursuz'a Tavsiyeler...

Bazen üç şey yeter ruhunu dinlendirmeye.
Bir fincan kahve, bir tutam yalnızlık ve bağrı yanık bir dost olan Ney...
Kahvenin tadına hayatı, kokusuna anılarını, telvesine hüzünlerini katarsın.
Kahveni yudumladıkça hayatın tadına varırsın,
Kokusunu doldurunca içine, anılarını bir bir canlandırırsın.
Bırak telvesi fincanın dibinde kalsın,
İçine çöküp ruhunu karartan düşüncelerin tekrar yüreğinde kendine yer bulmasın.
Yalnızlığın değerini bilmelisin. Çünkü o tek gelmez yanına.
Beraberinde birçok şeyi de getirir.
Huzur, sessizlik, ilham perileri vesaire...
Ve can kırıklarını usulca iyileştiren bir de Ney'in olmalı yanı başında.
Her dokunuşta seninle dertleşen, bam telini titreten dostun olmalı.
Eline aldığında kahvenin kokusuna gül kokusunu da karıştırmalı.
Sen uğruna nefes tükettikçe o da ruhunda çiçekler açtırmalı.
Eğer daha iyi hissettiriyorsa sana bunlar,
İçini huzurla dolduruyorsa,
Hiç düşünme geçmişi, geleceği...
Bırak zaman geçsin, avuçlarında ufalansın saatler.
Saniyeler nefeslerinde buharlaşıp gitsin.
İçinde eriyip kanına karışan ilaç misali,
Sen de "An" ın içinde erit ruhuna iyi gelecek şeyleri...

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.