Sugören'de soğuk bir kış günü...
Evimizde sıcacık sobamızın yanında kestane kebap keyfi sürerken bir taraftan da lapa lapa yağan kar yağışını izliyordum. Kışları kar yağışı izlemenin yanında rüzgarın da etkisiyle çeşitli güzel şekiller oluşturan çatıdaki karlar ayrı görsel şölen oluşturuyor Sugören'de. Kışın yapılabilecek etkinlikler elbette kestane yemekle sınırlı değil.
Çocukluğumuzda annemize; "Anneeee, kaymaya gidebilir miyim?" deyip de izin vermesini beklerken annemiz; "Hava daha soğuk görmüyo musun dışarda kar yağıyo güneş açsın ondan sonra.." diyerek beklememizi söylerdi. Biz de artık camlara tırmanıp resmen cama yapışarak dışarı çıkabileceğimiz o günü sabırsızlıkla beklerdik. Gökyüzünün masmavi göründüğü, güneşin yavaş yavaş çatıdaki buzları eritmeye başladığı o gün gelip çattığında annemiz bizi dışarı salmadan kat kat giyinmemiz için tembihlerdi. Biz de hemen dışarı çıkabilmek için ne bulursak geçirirdik üstümüze. Hele bir de annemin sobanın üstünde ısıttığı eldivenlerimi giydim mi değmeyin keyfime :)
Çocukluğumuzda yaşadığımız bütün güzellikleri eğer istersek günümüzde de yaşayabiliriz. Hatta bu güzellikler Sugören'de halen yaşatılıyor. Sugören'de genci yaşlısı bu etkinliklere katılır ve Kartalların Yokuş gibi ün yapmış kayak merkezlerinde doyumsuz eğlencenin tadına varır. Yalnız bizi kayak merkezlerimizde öyle snowboard veya başka kayak takımları kullanılmıyor. Naylon poşet, Aygaz kapağı, plastik bidon ve hatta OMO paketi bizim kullandıklarımız kayak takımlarından en popülerleridir. :)
Yazıma son verirken sizlerle 2012'de Sugören'de çekmiş olduğum fotoğrafları paylaşıyorum..
Yorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.