Billur Damlaların Değeri

Bir anda durdu yoğun bir duyguydu yaşadığı, boğazına da bir şey saplandı sanki. Önce sol göz pınarında bir tomurcuk oldu, sonra da sağ ve yuvarlanıverdi yanağından aşağıya doğru. Ardından tekrar devam etti kirpiklerini de ıslatan o damlalar.

Billur Damlaların Değeri

Belki duygusal bir andı yaşanan, belki ruhunda bir acı ya da bedeninde. Sonuçta o tuz, glikoz, yağ ve organik maddeler içeren sıvı bir nedene bağlı olarak, vücudun reaksiyonu sonucu akı verirdi yukarıdan aşağıya doğru.
Günümüzde ise gözyaşı dökenlerin sayısı küçümsenemeyecek kadar fazlalaştı. Her gün birbirinin benzeri sayısız haberler basında. İşte çatışma ve ölümlerin yaşandığı ülkeler: acı ve gözyaşı.

Göz fotoğrafı Gözyaşı şişeleri

Açta açıkta kalan çaresizler ve umutsuzluk içinde gözyaşı. İşte falanca yerde yangın, göçük, afet, trafik kazaları ve yitirilen cana, yok olan mala dökülen gözyaşları.
Sınavdan çıkıp umutlarını yitirmiş gencin çaresiz, boynu bükük döktüğü gözyaşı. Okumuş ama bir meslek sahibi olamamış, umutlarını kaybetmiş bir gencin için için döktüğü gözyaşı. Sevdasından, evladından, atasından ayrı düşenlerin de döktüğü gözyaşları.


Yaş, cinsiyet, mevki, makam, din, dil, ırk, renk fark etmez dökülmesi için. Sadece insanlarda da değil diğer canlılarda bitki ve hayvanlarda da yaşanır. Canlı olmanın fizyolojik olgusudur.
İstanbul’da okuduğum yıllarda turizm dersi kapsamında tarihi yerleri geziyorduk. Saray gezilerden birinde,  harem dairesinde gördüklerim beni etkiledi.

Gözyaşı şişeleri urganterium

Minicik, nazik en ufak bir temasla kırılıverecekmiş izlenimini taşıyan şişeler vardı. Üzerleri renk renk desenlerle bezenmiş. Ne olduğunu sorduğumuzda gözyaşı şişeleri denildi. Meğer padişahlar hareminde bulunan eşlerine bu şişelerden veriyorlarmış ve gözyaşlarını burada toplamasını istiyorlarmış. Yaşadıkları sürece bu şişelerin dolmamasıymış dilekleri ve bu konuda ne gerekirse yapılıyormuş ağlatmamak adına. Ne yüce, ne asil bir davranış diye düşünmüştüm;  yıllar geçti unutamadım o şişeleri.

Gözyaşı şişeleri urganterium

Gözyaşı şişelerinin (urganterium) tarihi daha da gerilere 3-4 bin yıl öncelere dayanıyor. Eskiden ölen kişiye verilen değer de yine arkasından ağlayan kişilerin gözyaşlarını bu şişelere doldurması ile ölçülüyor ve ölenin yanına gömülürmüş. Özellikle mezarların olduğu yerlerde yapılan kazılarda bu şişelerde çıkmakta.
Ayrıca ayrılanlar, birbirlerine hasret çekenlerde gözyaşlarını bu şişelerde toplarmış ve bir araya geldiklerinde birbirlerine hediye ederlermiş. Bu hediyenin değeri de hiçbir şeyle ölçülemezmiş. Bütün bunlar gösteriyor ki eskiden insana verilen değerde daha bir başkaymış.

Billur Damlaların Değeri Gözyaşı

Umudum ve dileğim bundan sonra, gözlerin gözyaşı dökmesi değil, bunun yerine hep gülmesi, gülümseyerek bakmasıdır.

Sevgi ve Saygılarımla
Fatma MARMARA

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..

Yorum Yap

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

Daha yeni Daha eski