Ölüm...
Kelimelerin en soğuğu,
En duyulmak istenmeyeni,
Ve en kaçınılmazı.
Kim ister ki ölümü,kim gider ki ona koşa koşa,kim ayrılır ki sevdiklerinden bir çırpıda?
Ölüm...
Kelimelerin en rahatsız edicisi,
En nefret edileni.
Şimdi durup desem ki neden ölüm var,neden ayrılmak zorundayım sevdiklerimden,neden bu dünyada kalamıyorum sonuna kadar?
Ölüm...
Annemi özlediğim,hayata gözlerimi kapadığım,bir daha asla sevdiklerime sarılamayacağım anda karşıma çıkan ölüm.
Seni asla ama asla istemedik!
Bir gün çat kapı girdin hayatımıza,sevdiklerimizi çaldın bizden bir hırsız misali,bir daha geri getirmemek üzere.
Sen istemesen de çok can aldın,çok can yaktın.
Aldıkların geride kalanların yanında hiç bir şey ölüm...
Şimdi ben isyan mı ediyorum?
Asla!
Biliyorum sen hep vardın ve hep var olacaksın.
Ama üzülüyorum ölüm..
Annemi özlüyorum belki babamı...
Belki hiç görmediğim dedemi özlüyorum.
Belki anneler,babalar çocuklarını özlüyorlar.
Keşke,keşke hiç olmasaydın ölüm!
Not:Yazdıklarım yanlış anlaşılmasın.Amacım Allah'ı ya da ölümü sorgulamak değil bu sadece ölümün verdiği üzüntünün etkilerini anlatışım.
Yazan:Durmuş ARSLAN
Fotoğraf:Mustafa BAŞARAN
Yorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.