Klasik bir cümle biliyorum ama "Bu hayatta her şey nasip."-Hatta aynı konuyu önceki yazımda insan odaklı ele almıştım kendimce- Benim olan hiçbir çaba göstermesem bile -ki aslında farkında olmadan akış içinde hepimiz o duruma doğru hareket ediyoruz- ezelden beri bana aitken, benim olmayacak olan için her şeyimi feda etsem de yine de olmayacaktır.
Tıpkı kaynaktan akarken avucuma alıp yudumladığım suyun bilmem kaç milyon yıl önce oluşup da o kadar zamandır beni beklemesi,
hiç görmediğim falanca okyanustan buharlaşıp dağlar denizler aşarak, bazen toprağa karışıp bazen gri bulutlarda konaklayıp da yolculuk ederken hiç habersiz başımı göğe kaldırdığımda kendini aşağı bırakıp pıt diye yanağıma düşmesi ve beni gülümsetmesi
ya da yürüyüp dokunduğum ahşap iskeleyi oluşturan tahtaların nerede, kaç yıl önce toprağı yararak filizlenip de boy vermiş ağaç oldukları, hangi atölyelerde şekillenip de taa buralara gelip çivilenmesi ve ben bunu fotoğrafladığımda tüm bunları düşünmeye sevk etmesi... Böyle düşününce örnekler mayalanıp çoğalıyor. Hatta sadece iç seste sınırlı kalmayıp satırlara da taşınıyor. Çevreye bakarken bu şekilde düşünmek havasız bir ortamdan çıkıp da tertemiz oksijeni içine çekmek gibi bir his yaşatır kimilerine. Bunlardan biriyim ben. Bu da nasip meselesi değil mi? :)
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..
Biliyorum klişe bir cümle ama ''kader gayrete aşıktır'' nasibimizde olan şey bizim gayretimize bakar.
YanıtlaSilTıpkı kaynaktan akan suyu içmek için eğilip avuç açmak gibi...
Yada dalda öylece hangi bedene gıda olacağını bekleyen elmayı yiyebilmek için onu daldaki kaderinden alıp kendi nasibimiz yapmak için zıplayıp koparmak gibi...
@@,
Yorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.