Bundan tam 13 yıl önce Türkiye’de bir ilk başlamıştı. Değerli yazar dostum, ağabeyim Recai Şeyhoğlu, çok sevdiği annesi Rasime Şeyhoğlu’nun dil kökü kanserine yakalandığını öğrenmişti.
Canından çok sevdiği annesini kaybetmenin korkusu, hüznü, acısı sarmıştı.
1 Eylül 1930'da Gördes'te doğan Rasime teyze güçlü, hayat dolu güzel bir kadındı. ‘Türkü ve Şiir Ana’ydı.’ Ağrısı, acısı çok olsa bile, belli etmez
“ Ben güzel kadınım. Bana çirkin hastalık yakışmaz oğul. Benim bir şeyim yok.” derdi.
Oğlu Recai ise kararlıydı. Annesinin tedavilerini devam ettirirken, bir yandan da yaşayacağına dair umutlarını hiç yitirmiyordu.
Evet, yaşayacaktı annesi, şifa bulacaktı ama O, daha yaşarken, sağken, adını da dağlarda taşlarda yaşayacaktı. İsmini taşıyan çeşme, okul, cami yapılabilir, belki birkaç çocuğa burs verilebilirdi. Fakat bu değildi kafasındaki daha daha başka bir şey olmalıydı. İşte böyle düşünceler içinde öğretmen ve yazar olmasının da etkisi ile aklında bir ışık yandı.
Köy çocuklarını kitapla buluşturmak için köylerde kütüphane kurmaya karar verdi.
İlk kütüphane 19 Ekim 2002’de Parşömenin de ilk bulunduğu yer olan Bergama’nın köylerinden birinde kuruldu. 3600 kitaplı bu kütüphanenin açılışında hasta olmasına rağmen Rasime Teyze türkü söyleyip, şiir okudu.
Anne sevgisi, aydınlanma sevdası, kitap sevgisi ile açılan her kütüphaneyi, bir başka yerde bir yenisi takip ediyordu. Kitap sayıları gittikçe artarak binleri bulan ve bilgisayarlı olarak açılan “Rasime-Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri’nin” açılan her yeni kütüphanesinde aynı coşku ve heyecan yaşanıyordu.
Yine her açılış; protokol başta olmak üzere geniş katılımlar eşliğinde, konuşmalar, söyleşiler, deyişler, folklor gösterili, Rasime Teyzenin şiir ve türküsüyle, gitarın eşsiz müzik ziyafetinde yapıldı.
Köylerden yazarlar, şairler, bilim adamları, hukukçuların yetişmesini isteyen Türkü ve Şiir Ana Rasime Teyze;
"Ben Cumhuriyet kızıyım. Köylere kütüphane açmayı, sorumlu yurttaş olmanın bir gereği olarak görüyorum. Köy çocuklarımızın ve gençlerimizin bilimi, sanatı, edebiyatı daha iyi öğrenmelerini istiyorum. İstiyorum ki bu kütüphanelerden fizikçiler, besteciler, şairler yetişsin" derdi.
21 Ağustos 2015’te aldığım bir haberle sarsıldım.
Muzaffer İzgü tarafından "Kütüphaneciler İmparatoriçesi" olarak ilan edilen ‘Türkü ve Şiir Ana’ Rasime Teyze’yi kaybetmenin haberiydi bu. Kanseri yenmişti yenmesine ama son zamanlarda geçirdiği kalp rahatsızlığına, ancak birkaç ay dayanabilmişti.
Rasime Şeyhoğlu aramızdan ayrılmadan önce, 2005 yılında Türk Kütüphaneciler Derneği tarafından ''Yılın Kütüphanecisi'' seçildi.
İzmir'i Sevenler Platformu, Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç, Bergama ve Karabağlar Belediyeleri, Ege, Urla Rotary Kulüpleri, İstanbul valisi, Türk Milli Olimpiyat Komitesi ile çok sayıda sivil toplum kuruluşları tarafından ödüllendirildi.
Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir sokağa 'Kütüphaneci Rasime Şeyhoğlu Sokağı ' adı verilirken, 2007 yılında da Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu tarafından Çankaya Köşkü’nde kabul gördü.
İlki; Aliağa'nın Hacıömerli Köyü’nde açılan Anı Evi’nin ardından, ikincisi; Recai Şeyhoğlu’nun restore ettirdiği Bergama'nın Demircidere Mahallesi’ndeki bina, İzmir Valisi Mustafa Toprak tarafından, Rasime - Recai Şeyhoğlu Etnografya Müzesi ve Anı Evi olarak açıldı.
Kütüphaneler, müze evler, anı evleri ve müzeler, bugünden geleceğimizi görüyor olmanın araçları olduğunu söyleyen Recai Şeyhoğlu;
"Annem Rasime Şeyhoğlu’nun ismini ölümsüzleştirmek, geçmiş ile gelecek arasında bir kültür mekânı oluşturarak, köylerin ve çevrenin insanlarına kütüphaneciliği sevdirmek adına, gelecek kuşaklara pozitif etkiler oluşturacağına inanıyorum. 'Kütüphaneciler İmparatoriçesi ' nin oğlu olarak çağıma olan tanıklığımı ortaya koymam gerekiyordu. Çünkü yazar, çağının tanığıdır! Bir de annesine çok düşkün biri olmam nedeniyle bu kitabı hazırlamak bir sorumluluk ve görevdi benim için. " diye sözlerine başladı ve devam etti ‘CUMHURİYET KIZININ ARDINDAN’ başlıklı annesinin anılarını bizlerle buluşturduğu yeni kitabından bahsederken.
“En iyi arkadaşım, dert ortağım, sırdaşım, canım annemi kaybetmenin acısını bu kitapla bir nebze olsun azalttım diye düşünüyorum. Özel kütüphanecilik alanında bir ilk'e imza atmış annemi abartmaksızın anlatmaya çalıştım. Uykusuz geceler, gözyaşı, geçmişten kalmış anıların hüznü, yaşadığım yalnızlık ve Sonunda ‘CUMHURİYET KIZININ ARDINDAN!’ Buruk bir mutluluk benimkisi... Okunması, okutulması en büyük arzum! Annemle geçirdiğimiz güzel günleri, onun türkülerini, hazırladığı sofraları ve hümanizmasını unutmam mümkün değil..."
“Aydınlanmacı / paylaşımcı bir annenin evladı olmaktan her zaman gurur duydum. Gönül arzu eder ki ikinci, üçüncü baskıları olsun ve çok sayıda okurla buluşsun kitabım! Karşıyaka Belediyesi'nin de acıma ortak olması ve kitabın basım giderlerini karşılaması bir başka mutluluk! Kitaba, kütüphaneciliğe, aydınlanmaya hep yakın durmuş Hüseyin Mutlu Akpınar Başkana teşekkür ediyorum. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü sayın Nail Çetin'e de... Sağ olsunlar. '' diyerek düşüncelerini ifade etmişti.
Bu güne kadar İzmir, Balıkesir, Manisa, Bolu, Tokat gibi illerin, ilçe ve köylerinde toplamda 39 kütüphane ile 2 Anı Evi açıldı.
Bu kütüphanelerden ikisi cennet Bolu’muzun Karacasu Beldesi ve Göynük ilçesinde bulunuyor.
Biz inanıyoruz ki "Kütüphaneciler İmparatoriçesi" Rasime Şeyhoğlu ve oğlu Recai Şeyhoğlu’nun başlattığı bu güzel zincir ve benzerleri, gelecek kuşakları aydınlığa çıkarmak için yine, yeni halkalarını eklemeye devam edecek.
Rasime Teyzeye Allah’tan rahmet, Recai Ağabey ve tüm yakınlarına, sevenlerine sabırlar diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla…
Fatma Marmara.
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.
Yorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.