Çocukken sokakta küçük oyunlar oynar üstümüz, başımız, ellerimiz kirlenir, yıkayınca geçerdi.
En iyi arkadaşımızla çok kötü kavga eder, saat geçmeden barışır, kaldığımız yerden devam ederdik.
Sofrada yarım kalan bir lokma ekmeği bırakacak olsak annem “ Kızım azcık ekmeği bırakma arkandan ağlar sonra ” derdi. O yüzden ekmeğimizi bitirmeden hayatta kalkmazdık sofradan.
Elimizde ne olursa olsun paylaşırdık kardeşimizle, arkadaşımızla…
Eskiden ne iyi çocuklardık vesselam.
Kimseyi kırmaz, kimseye karışmaz, kendi halinde oyunlarını oynayan, kendi masum gökyüzünde kendi mavi hayalleri, mavi umutları, mavi kelebekleri olan çocuklardık...
Her şeyimiz maviydi.
Çünkü mavi umuttu, sevgiydi, özlemdi…
Biz eskiden iyi çocuklardık.
Ne oldu da bunları bir bir elimizden yitirdik.
Ne oldu da sahip olduğumuz mavi hayallerimiz, mavi umutlarımız bir bir soldu .
Büyüdük diye mi, büyük oyunlar oynamaya başladık diye mi, maviyi hayatımızdan çıkardık, umutlarımızı, hayallerimizi yitirdik, mavi gökyüzünü büyüdük diye mi göremez olduk…
Ne oldu da mavi kelebeklerimizi elimizden kaçırdık.
Ne oldu?
Yorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.