Mustafa BAŞARAN ve Fotoğraf Tutkusu

Fotoğraf tutkusu, kimi için izlenmesi keyif veren kimi için ise izlenmesi keyif verici o fotoğrafları çekip beğeniye sunmaktır.  Benim fotoğrafa merakım 2005′de başladı.  3.3 megapixellik Compact Orite VC-3010Z digital compackt makinemle başladığım bu serüven beni anlatılmaz ama yaşanır denilen duygulara ve tabiri caizse çok başka dünyalara yelken açmamı sağladı.

Öncelerde bu makinemle çektiğim fotoğrafları başta “Eski Fotokritik” diye tabir edebileceğimiz fotoğraf paylaşımlarının yapıldığı ve o fotoğraflara gelen eleştirilerle fotoğrafçının kendini geliştirmesini sağlayan fotoğraf platformlarına yükledim. Yüklediğim fotoğraflara aldığım eleştirilerle kendimi geliştirmeye çalıştım. Tabi bir yandan da fotoğrafçılık konusunda bilgi edinebileceğim kaynakları taramaya ve fotoğraf dergilerini incelemeye başladım. O sitelerdeki fotoğrafları hayranlıkla izliyor ve  ”Vaay bee bu fotoğraflar gerçek mi, ben de böyle pırıl pırıl kaliteli fotoğraflar çekmek istiyorum”  diyordum. Bu beni yeni bir makine almam için sabırsızlandırıyordu. Artık bir DSLR makine bakmak şart olmuştu   Araştırmalarım sonucunda hedeflediğim ve uzun süre hayallerimi süsleyen EOS Canon 40D’ye üç yıl önce kavuştum.

Fotoğraf çekerken kendimi çok mutlu hissediyor ve sanki hayattan ve çevremden soyutluyorum. Canım sıkkın olduğunda rahatlayıp stres atmak için makinemi alıp çekime çıkıyor ve kendimi rahatlatıyorum.  Final sınavıma bile sınavdan çıktığımda fotoğraf çekip o günün stresini atmak için makinemle gittiğimi bilirim.
Makinemle geçirdiğim her gün yeni bir şeyler öğreniyor ve fotoğraf sanatının inceliklerine merakım giderek artıyor. Bu konuda yardım alabileceğim, fotoğraf sanatına gönül vermiş fotoğraf sanatçılarından takıldığım noktalarda yardım isteyerek bir nebze olsun bu alanda ufkumu genişletiyorum. Daha öğrenecek  o kadar şey var ki…

Arşivimden sizin için seçtiğim birkaç fotoğraf..

Son zamanlarda fotoğraflarımı fotoğrafçılık sitelerinden çok kendi Facebook fotoğraf sayfamda paylaşıyorum. Sayfama buradan ulaşabilirsiniz.

Henri Cartier-Bresson’un çok sevdiğim bir sözü ile bitirmek istiyorum. “ Fotoğraf çekmek, insanın aklını, gözünü ve yüreğini aynı hizaya getirmesidir. Bu bir yaşam tarzıdır ”
Herkese bol fotoğraflı günler dilerim..