Bahşedilen Hediye
Edremit-Van-2017

Ben çocukluğumda bu yana ara sıra yazmış olduğum karalamalara baktığımda çok enteresan bir şeye denk geldim. Yazmış olduğum yazıların çoğu daha doğrusu çocukluğumdan beri hayallerimde, bilinçaltımda olan şey; birbiri için yaratılmış ve yıllarca o eksik parçasını arayan daha sonra da hayatın onları bir şekilde denk getirdiği sevdalılar…

Çocukken küçük sorunlarımız bizim boyumuzdan büyük sanırdık ve büyümek isterdik. Büyüdükçe de sorunlarımız boyumuzdan büyüktü ve çocuk kalmak istedik. En iyi arkadaşım daha doğrusu kız kardeşimle bir araya geldiğimiz zamanlar da biz başka şahısları konuşmaktan ziyade derin sohbetler etmeyi severiz. Çünkü bir konferansta şu sözü duymuştuk “ masanın üzerinde edilen yüzeysel sohbetler masadan kalktığın zaman o masada kalır ve hatırlamazsın bile, fakat derin sohbetler masadan kalktığında seni etkisi altına alır belki de hayatını değiştirir ve o masadan huzurlu, daha dolu kalkarsın.” Biz yirmi yıllık dostluğumuzu buna borçluyuz.  Tabi bir kız olmasının etkisiyle de birbirimize evleneceğimiz insan nasıl olur sence? Sorusunu yöneltmeden de edemezdik. Yine her zamanki kahvecimize gitmiştik, sıradan konuşmalarımızdan birinde birbirimize bu soruyu sorduk. Verdiği cevap beni öylesine ihya etti ki! Benim bile aklıma hayalime gelmeyecek cinstendi. “Kardeşim bence senin eşin senin gibi yeni yerler görmeyi seven, yeniliğe açık, sakin bir ev hayatı olan uyumlu, beraber fotoğraf çekebileceğin, yeri geldiğinde seninle çılgınlıklar yapabilecek biri olacak” dedi. Bu benim hayalimden de öteydi.
Üniversite eğitimimi bitirip memleketime geldiğimde ilk önce tek sorunumun işsizlik ve eve bağlı olmak sanıyordum. Sonra babam kalp spazmı geçirdi daha sonra mide kanaması ve daha sonra da epilepsi nöbeti. Bunlara bizim kadar üzülen dedem kaldıramadı kanser oldu. Bu beni kanser edeceksin cümlesinde geçen mecazi anlamdaki değildi. Nefes almak kadar gerçekti! Zorlu geçen iki yılın ardından 22.12.2015 saat 15:38 de ben dedemi, amcamı, abimi, en iyi arkadaşımı toprağa uğurladım. Eksik hissedilen zorlu iki aydan sonra 22.02.2016 da dedem gibi yiğit, sözünün eri, evine bağlı… bir adam çıkageldi. Hem de arkadaşlarımla sohbetimde bana sen ne zaman evleneceksin dediklerinde “ benim ruh eşim fizanda gelmesini bekliyorum.” Dediğim gibi geldi. Türkiye'nin diğer ucundan geldi ve beni buldu. İlk konuşmada birbirimizde kendimizi bulduk.


Allah'ın bana nerede? Ne zaman? Hangi hediyeyi hazırladığını merak ederek yaşıyorum.

Hayal-Et

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..

Yorum Yap

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

Daha yeni Daha eski