Radyasyonlu Duygular
Fotoğraf Kaynak: www.milliyet.com.tr
  Fark ettiniz mi? Son yıllarda modern çağla birlikte insani duygularımız da mekanikleşmeye başladı. Tanımlamalar duyguların dış kabuğuyla örtüşse de özünde başlayan değişmeler haliyle davranışlarımıza da yansıdı.

   İki nokta ve bir parantezle mutlu ya da üzgün olduğumuzu anlatır hale geldik. Özel günlerde imkanımız olduğu halde sevdiklerimizin yanına kendimiz gitmek yerine sanal ortamdan sanal hediyeler göndermeyi tercih ettik. Sıcacık tebessümü ve o an’a şahit olmanın heyecanı ile uzaklardaki sevdiklerimizden müjdeli haberler, emanetler getiren insanların yerini yavaş yavaş elektronik mesajlar ve soğuk kargo paketleri almaya başladı.

   Bir sıkıntımız, derdimiz olduğunda dostumuza kardeşimize anlatmak yerine çoğumuz sanal arkadaşları ve psikologları tercih eder olduk. Birbirimize karşı güvenimizi kaybettik çünkü, bu yüzden de anlatmaya korktuk. Sosyal ağlarda can ciğer olduğumuz komşumuzla yolda ya da asansörde karşılaştığımızda bırakın selam vermeyi tebessüm etmeyi bile çok gördük. Sanki birbirimizin fotoğraflarına iltifatlar yazan, durumlarını beğenen biz değilmişiz gibi…

  Hayatımıza bilgisayarlar, tabletler girdi gireli sokakta oyun oynamayı unuttu çocuklarımız. Mahallede oynanan oyunun tadını alan son nesil olarak bizler şanslıydık belki ama onlar oyun peşinde koşarken düşmekten yara olan dizlerin acısını ve çamurdan pasta yapmanın verdiği zevki hiçbir zaman tadamadan büyümeye başladılar.

  Gerçek hayatta olanlardan çok dizilere, filmlere ağlamaya başladık. Nefretimizi, kinimizi bile sanal ortamlara döktük. Siber savaşlar açtık, okuyup araştırmak yerine hacklemek için zaman harcadık, oturduğumuz yerde (!) bilgisayar başından ülkeyi kurtarmaya çalıştık…

    Sahi ne oldu bize? Hangi ara yitirdik saf duygularımızı, değerlerimizi? Bu kadar mı çabuk teslim olduk teknolojinin bizi tekdüzeleştirmesine?..

   Belki fazla karamsar düşünüyorum ama umarım görünüşte etten kemikten olan, özündeyse hissiz duygular barındıran mekanik ruhlu insanlara dönüşmeden bir yerlerde hala var olan gizli kalmış gerçek duyguları yeniden gün yüzüne çıkarabiliriz.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..

2 Yorumlar

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

  1. Haklısınız,teknoloji sosyal hayatı bitiriyor.Fakat hep tek yönden bakmamak lazım.Yani konu teknoloji değil,insanlar yeni bir çağa uyum sağlıyorlar,sağlamalılar da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii ki her zaman tek yönden bakamayız hayata. Sosyal hayata zarar verdiği kadar yapıcı yönleri de olduğu bir gerçek. Dediğiniz gibi uyum sağlamak gerek fakat makineleşmeden.

      Sil

Yorum Gönder

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

Daha yeni Daha eski