Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığı aşikâr. Yaratılış, kâinat, hayat… Her şey Sonsuz Kudret’in lokomotifliğinde birbiri ardına sıralanmış sebep-sonuç vagonlarıyla bağlanıp, sonsuz ağı olan aynı yolda belli bir akışta ilerliyor. Dolayısıyla tesadüf sadece bir kelime oluyor burada.

Bu dev düzenin içinde belki zerrenin zerresi kadar bile yer tutmayan hayatlarımızı tahlil ettiğimizde de tesadüfün yer almadığını fark ediyoruz. Günlük hayatımızda her ne kadar “tesadüfen gördüm, tesadüf eseri karşılaştım, tesadüf oldu aldım…” gibi cümleler kullansak da düşündüğümüzde tüm bunların rastlantısal olmadığını anlıyoruz.

Tefekkür boyutuyla baktığımızda da “kader” ile bağdaştırıyoruz ya! İnananlar için kaderde, nasipte ne varsa onu görüyor, onunla karşılaşıyor, onu alıyoruz aslında.

$ads={1}

Bu konuda kafa yorduğum zaman hayatı parçalara bölüp insanlar kısmına odaklandığımda farklı bir bakış açısı ediniyorum.

Tıpkı diğer parçalarda olduğu gibi hiçbir insanın da tesadüfen hayatıma girdiğine inanmıyorum. Aynı otobüste bulunduğum, aynı sokakta oturduğum hatta kalabalık bir yerde yanımdan geçip giden tek kelime konuşmuşluğum olmayan insanların bile…

İyi ya da kötü, belli bir iletişimde bulunduğumuz kişilere imtihan/armağan gözüyle bakınca sanırım daha esnek oluyor insan. Ruhunuzu yaralayan, sabrınızı zorlayan, size maddi manevi bin türlü zararı veren insanlara ‘imtihan abidesi’ yaklaşımıyla baktığınızda ya tepkisizliği seçiyorsunuz ya da verilecek olası tepkinin eşiğini düşük tutuyorsunuz. Tabi olayın taze olduğu ‘an’ ne kadarımızın aklına gelir bu imtihan yaklaşımı, orası tartışılır.
Tesadüf eseri
Fotoğraf Kaynak: gencegitim.com.tr

Bir de yaşama sevincinizi canlı tutan, yüzünüzü güldüren, iki kelamıyla bir ince davranışıyla –tabiri caizse- ruhunuza nefes olup içinizin bahçesinde çiçekler açtıran Armağanlar var tabi. Varlıkları için şükredip kıymet bilmek de armağanın imtihana dönük çehresi. Gerçi şöyle de bir  ayrıntı var, imtihan sandığımız armağan, armağan sandığımız da imtihan olabiliyor kimi zaman.

Hayatımızda belki ilk ve son defa karşılaştığımız; otobüste, sokakta, çarşı pazardaki herhangi bir insan… Onlarcası arasından bir konuşması, davranışı veya görüntüsüyle dikkatimizi çekmiş olup da bunları belki örnek al(ma)mamız ya da kendimize ders çıkarmamız için karşımıza çıkmış olma ihtimali yok mu sizce?

Bu dev düzende her birimiz bir başkası için imtihan, armağan hatta bir cümlesiyle, davranışıyla ya da görünüşüyle hiç tanımadığımız insanların hayatlarında birkaç saniyelik rolü olup düşüncelere, davranışlara kapı açan insanlar olduğumuzdur aslolan.

Hangisi olursak olalım hepsi iz iz olup yer bulur kendine şu kısacık ömrümüzde. Düşüncelerimizi, cümlelerimizi ve davranışlarımızı şekillendirir. Tesadüf eseri olmadan karşımıza çıkan bu insanları seçemiyoruz ama birilerinin hayatında güzel izler bırakan, yani armağan olan bir insan olmaya çalışmak hala bizim elimizde. J

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız..


13 Yorumlar

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

  1. "Yazınızı beğendim büşra hanım"
    Bir insan birini nasıl tanımadan sever?
    Sadece bir fotoğraftan nasıl tanır onu?
    Ve ona sempati duyar kalbi meyleder "sizce"??
    sevdim, tanıdım dese başkası inanmazdım ama ben yaşadım, yaşıyorum...
    Kainattaki herşeyin bir sebep ve tevaffuk ile fıtratını bulduğunu müşahade ettiğim vakit diyorumki;
    Tevafuk diye bir şey var. Allah onu senin karşına çıkardıysa bunun bir sebebi vardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğeniniz için teşekkür ederim. Karşımıza çıkanları sadece 'insan' kategorisine indirmemek gerek. Ağaçtan düşen bir yaprak, penceremize konan bir kuş... Velhasıl hiçbiri sebepsiz değildir bence. Sorunuzun cevabı ise, bana göre kişi kendinden bir şeyleri karşı tarafta hissettiği vakit yakınlık duyar o kişiye.

      Sil
    2. Tabiki'de sadece insan olarak algılamamak lazım katılıyorum size. Hayat mutlak hikmet sahibinin iradei kudreti ile kader çizgisinde sebep doğrultusu ile bütün cismâniyeti kapsar. En mükemmel şekilde yaratılmış olan insan için ise tecelli,insanın iradesine bağlı olarak örümcek ağı gibi farklı şekilde yollar sunar ve biz bunları tesadüf olarak kabul ederiz ama, aslında kaderi tevafuk'dur...
      Cevabınız için teşekkürler Büşra hanım. karakter ve hissiyat benzerliği faktör diyorsunuz tabi'ki oda önemli :-bd ama,kalpleri birbirine ısındıran yalnızca Allah'tır cc. Yani bazen hiç tanımadan ilk görüşte etkilenir'ya insan bu niteliklere gerekte olmayabilir değilmi ???

      Sil
    3. Kader çok kollu bir ağ, siz de belirtmişsiniz zaten.Bunun yanında kader algısını şekillerindiren külli irade ve cüz'i irade kavramları mevcut. Bazı olaylar bizim irademize bağlı görünse de yazımda da dediğim gibi imtihan /armağan durumu söz konusu ise bazen bir fotoğraf, bir söz ya da davranışla o kişi bir şekilde bazen soyut bazen somut olarak hayatımıza dahil olur.Bunlar bana göre kişinin kendi iradesinin etki eşiğinin çok çok üstünde olan külli iradenin bir yansıması. Zaten ayete de bu açıdan baktığımızda aynı sonuca varmış oluyoruz. Kalpleri ısındıran Allah... Yakınlık duymada benzerlikler ve nitelikler ise kaderin tecellisinde rol oynayan milyonlarcası içinden sadece iki vesile diyebiliriz aslında.

      Sil
    4. Çok güzel izah etmişsiniz |o|
      Yani diyorsunuzki;
      Hoştur bana senden gelen
      Ya hilatü yahut kefen
      Ya goncagül yahut diken
      Fazlında hoş lutfunda hoş Allah'ım ..
      Yusuf yazar hanımefendiye,Bu açıklayıcı yazısı için minnettar ve teşekkür eder..

      Sil
    5. Yazımı okumaya değer bulup konu hakkındaki düşüncelerinizi paylaştığınız için ben teşekkür ederim. 😊

      Sil
    6. Rica ederim hanımefendi,Bütün yazılarınızı okudum ve herbiri okumaya değer bence..��
      Tesadüf,Tevafuk,Kaza,kader konularını hep merak etmişimdir. ne kadarda mealine haiz olsamda farklı yorumları irdelemişimdir. Sizde bu terimlere farklı ve açıklayıcı bir yorum katmışsınız eksik olmayın, sıradaki yazınızın konusu nedir merak ediyorum doğrusu ?

      Sil
    7. Sıradaki yazımın konusunu ben de merak ediyorum. :) Zaman gösterecek...

      Sil
    8. Elim kolum bağlı bekleyemem
      Çağırmasanda geleceğim birgün
      Göndermesende yazdığın mektupları
      Özlemesende seninleyim her an
      Hergece siluetinle yumuyorum gözlerimi
      Dilek tutuyorum durup durup
      Ansızın kayan yıldızın kuyruğundan
      Vazgeçemiyorum sevdamdan,senden
      İnatçıdır mizacım, iyi
      bilirsin
      Bende bilirim söylemesen de, benimsin
      Kaçsanda çok uzaklara,unutturmaya calışsan da kendini
      Olmaz bu aşk yürümez desen de
      Anlatacağım sana yüreğimin sevgisini
      Anlayacaksın eninde sonunda
      İnadına seveceğim,..istemesende..
      Benmi nerdeyim;
      Trilye'de aynı yerde çamlı kahvede, martı sesleri eşliğinde ve senin hayalinle gün batımını izliyorum demişti murat aslısına...��
      Diye gidiyor bu öykü..
      Bence murat'ı yazın �� çünkü aslı çok gurur yapmıştı, aşkta gurur olmaz. halbuki murat ona tutkundu ve sedece onu aslı olduğu için seviyordu...
      Umarım sayfanızı çok meşgul etmiyorumdur @@,



      Sil
    9. Yüreğim Seni Çok Sevdi... Yıllar önce okuduğum,satırlarında dolaştıkça Murat'a üzülüp Aslı'ya kızıp durduğum roman. Estağfurullah,konu önerinizi sundunuz sadece. Murat'tan çok Aslı'nın keçi inadını da anlatabilirim aslında. Derin konu. :) Ne zaman ki anlatacak kelimelerim birikir, ellerim kalem kağıt arar duruma gelir işte o zaman içimden ne geliyorsa dökerim satırlara. Bekliyorum.

      Sil
    10. Evt.
      Yüreğim seni çok sevdi...
      O yürek talan
      O yürek yangın yeri
      O yürek bir seni istiyor
      Birtek seni demişti..
      Yürekten sevmek gerçekten önemlidir.
      Murat'ın gayreti, ve nazım hikmetten itina ile topladığı incileri, aslı'ya sunma hevesi ve şevki :)
      Öte yandan aslının vurdumduymazlığı, gerçekten derin konu, ama ne bileyim hoşuma gitmişti kurgusu keşke ikisi olsaydı ama olmadı :|v

      Sil

Yorum Gönder

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

Daha yeni Daha eski