Nasıl Bir Milletiz?
Fotoğraf Kaynak: www.aragec.org
“Bizim atalarımız çok  iyi, çok zeki, çok mert adamlarmış! Uzun ömürlü imparatorluklar kurmuşlar, farklı farklı milletlerin kan dökülmeden bir arada uzun yıllar yaşamasını sağlamışlar. O tarihlerde Batı; bırakın insanı, güçsüz bulduğu tüm canlıları ezerken, biz karınca yuvasının üzerine kurulan padişah çadırı karıncalara zarar vermesin diye çadırın yerini değiştirtecek kadar ince düşünen devlet adamlarına sahipmişiz. İlim için kafa yoran, iki gününü eşit koymamak için her gün daha da ileri giden bilgili insanlarmış.Canı yanan masum görse iki eli kanda da olsa yardıma koşan, başkasının hakkına girmekten korkan,evine dükkanına kilit vurmaya gerek duymayacak kadar da birbirine güvenen insanlarmış bizim atalarımız!..”

$ads={1}
Yukarıda geçen cümleler eminim birçoğunuza hiç yabancı gelmemiştir. Şanlı tarihimizle, atalarımızın yaptıklarıyla övünen, onları örnek almaya çalışan ama maalesef özüne inmeyi pek de beceremeyen bir milletiz biz. Hadi biraz özeleştiri yapalım, acaba zayıf noktalarımızla nasıl bir milletiz biz?
Okumaktan çok, izlemeyi seven bir milletiz mesela. Örneğin günümüzde çok satan bir kitabın filmi çıktığında  henüz kitabı okumayan birçoğumuz önce okuyup sonra izlemek yerine “Okumakla kim uğraşacak yaaa..” gibi bir cümle kurup doğrudan filmi izlemeyi tercih ediyoruz. Bu bize çok bir şey kaybettirmez belki, ancak övündüğümüz tarihimizi okumak yerine hiçbir tarihi belgeye dayandırılmadan reyting uğruna şişirilerek yazılan senaryoları allı pullu sahnelerle bizlere sergileyen dizileri izleyip gerçekten de böyle olduğunu düşündüğümüz an çok şey kaybettik demektir. Herkes bu şekilde düşünüyor diyemeyiz elbet ancak orada hayal ürünü yazıp yazmadığına aldırmadan gördüklerini sorgusuzca kabullen bir kesim olduğuna da şahit olmuşluğunuz vardır sanırım. İşin daha kötü yanı ise, bir kesimimizin hoşuna giderek izlediği tarihimizi (!) anlatan diziler ve filmler yabancı ülkelerde yayınlanınca geçmişimize çizdiğimiz doğruları maskelenmiş yeni imaj aslında gerçekten de hep öyleymiş gibi algılanıyor. İnanın sorgulamayıp okumayan, araştırmayan uyuşmuş beyinlerin genel algısı maalesef hep bu yönde.
Herhangi bir şeye karşı İnancımıza, tutkumuza yürekten bağlanan, işler istediğimiz gibi gitmediğinde ya da düşünce yapımıza ters bir tepki ile karşılaştığımızda da şaha kalkıp saman alevi öfke nöbetleriyle gözü kararan bir milletiz aynı zamanda. Örneğin rakip iki takımın futbol maçı sonrası taraftarlar arasında çıkan olaylar, günümüzde sıradan bir haber niteliği taşıyor artık.  
İşin aslı astarı neymiş, ne olmuş diye sorgulamayı sevmeyen, yandaşı ne diyorsa kabullenip olayın içine dalan insanlarız biz. Mesela bir yerde birilerinin başına çok kötü bir şey geliyor, olayı duyup öfkelenen grup sokaklara dökülerek çevreye zarar vermeyi adet ediniyor. Bir de öfkelenen ama evinden çıkmayıp bilgisayar başında aslan kesilen klavyeli kesim var tabi. Sosyal ağlarda olay üzerinden yürüyüp öfkesini kusan kesim…
Tüm bunların yanında bir tutam da unutkan bir milletiz biz. Öfke fırtınaları dinince maddi manevi tüm o yakıp yıkmaları unutup kısa sürede eski tekdüzeliğimize geri dönüyoruz. Bir ay öncesinde çok büyük yankı getiren olay, bizim için artık laf arası birkaç kelimelik basit bir durum olabiliyor. Ya da birkaç kelime bile bırakmış olmuyoruz çoğu zaman. Konuşulacak ve öfkelenecek yeni olaylar buluyoruz.
Sadece günlük şeyler mi? Geçmişimizi de unutuyoruz mesela. Bu toprakları nasıl kazandığımızı, bayrağımızı indirmek için çok uzun zamandan beri üzerimizde açıkça oynanan oyunları, bugün bu topraklarda rahat nefes alıyorsak, geçmişte birilerinin bunun uğruna son nefesini verdiğini oyuna gelip, bayağı propagandalarla galeyana getirilerek unutuyoruz. Unutturuluyoruz…
Her şeye rağmen iyi bir milletiz biz. Unuttuklarımızı okuyup araştırarak, süslü ekranlara kanmadan öğrenerek öfkemizi oyun oynayanlara duymamız gerektiğini fark edecek ve bilinçli bir birlik olarak en güzel savunmayı ve cevabı verecek potansiyelde bir milletiz. İyi insanlarız biz, tıpkı atalarımız gibi. :)
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

4 Yorumlar

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

  1. Güzel bir yazı olmuş. Ne zaman karşıt fikre bu kadar töleranssız olduk çok merak ediyorum cidden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Bizi bu hale getiren ve çoğu zaman farkında olmadan maruz kaldığımız o kadar çok şey var ki... Sadece benim açımdan olanların hepsini yazsaydım yazım hayli uzun olurdu sanırım.

      Sil
  2. Teşekkürler güzel bir yazı olmus

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

Daha yeni Daha eski