Gecenin koyusunda bir çöl fırtınasına tutuldu yüreğim.
Tüm düzenim tarumar oldu. Hayallerim, gerçeklerim, duygularım…. Hepsi birbirine karıştı.
Fırtınadan Artakalan
Fotoğraf Kaynak: A. Çetin Photography
Unuttum tüm bildiklerimi, sözcüklerim kayıp... 
Oysa her bir kelimeme kendi anlamlarımı giydirip satır satır şiirler inşa ediyordum içimin şehirlerine.
Şimdi hepsi bir enkaz yığını.
Her şey darmadağın.
Işıklarım söndü, karanlıktayım…
Kara gecenin ayazında içimde bir cehennem sıcağıyla bir başıma kalakaldım sessizliğin ortasında.
Bir vaha sekinesi inmeli yüreğime.
Ah, ferahlık!.. 
Susuzluktan patlamış dudaklara değen o ilk damlanın serinliğine bile razıyım şimdi.
Ya da bir serap…
Bir anlık da olsa içimi açacak bir serap görebilseydim keşke…
“Yeşil” bir rüyaya dalıp serin gölgelerde yeni şiirler inşa edebilseydim…
Biliyor musun? Artık is kokuyor hayallerim.
Birçoğunu yaktım çünkü…
Mektubun ucuyla birlikte onlar da tutuşuverdi.
Kalanlar da kırık dökük ve yeniden canlanamayacak kadar ölü…
Şimdi imlası bozuk, öznesi kayıp cümlelerime bakarak “o şarkı” yı mırıldanıyorum.
Bir tek yalnızlığım dinliyor beni,
Bir de yalnız Allah biliyor içimden geçenleri…
Gecenin karasına büründüm, ellerimle sessizliğe gömüyorum kendimi…
Zaten ne yazacak kelimem kaldı artık ne de söyleyecek kelamım…
Hem belki gün ışığı kayıp sözcüklerimi bulup usulca bırakıverir başucuma.
Yeşil bir rüyaya dalmalıyım şimdi…
Ve bir vaha sekinesi inmeli yüreğime…

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Yorum Yap

Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.

Daha yeni Daha eski