Bir Sugören Nostaljisi : "Cırcır"

Sugören'de yıllardır süregelen cırcır yarışı oyunu neredeyse tüm Sugören'li çocukların eğlence ve heyecan kaynaklarından biri olmuştur. Kendi cırcır arabasını yaptırmak için dedesinin veya babasının peşini bırakmayan köyün çocukları yaptırdıkları cırcırlarla köyün yokuşlarında kıran kırana yarış yapar köyün sokaklarında yankılanan bu eskiden beridir süren cırcır arabası sesleri ve yarışı görenleri de eskilere götürür.

Hatta bu cırcır arabası yaptırma öyküsü eskilerde çok da heyecanlı olmuştur. Cırcır yaptırmak için gereken bilyeli cırcır tekerlekleri için gerekli olan 3 veya 4 tekeri bulabilmesi halinde çocuklarına araba yapabileceklerini söylerlerdi. Bu da çocuklar arasında bir cırcır arabası sahibi olmanın değerini artırırdı. Yapılış hikayeleri böyle olan bir cırcır yarışının çocuklar üzerinde yarattığı heyecanı gelin siz düşünün..

Bilmeyenler için "Cırcır" ya da Bilyeli Araba

Erkek çocukları tarafından yatay bir tahtanın dört kenarına sabitlenmiş metalik motor bilyelerinden oluşan bir taşıma aracıdır bilyeli araba Sugörendeki adıyla ise "cırcır". Arabanın önündeki iki bilyayı tutan uzun tahta, tam orta noktasından sağa-sola dönebilir şekilde sabitlenir, çocuk da ayaklarını bu tahtanın üzerine koyarak, hem dengesini sağlar, hem de ayaklarını oynatarak arabayı sağa sola çevirebilirdi. Bazen yere yatay konumdaki taşıyıcı tahta gövdenin önüne dikey bir tahta daha monte edilerek, ucuna gidon vazifesi gören bir tahta çakılırdı. Böylece bilyalı araba "L" şekline getirilerek ayakta da kullanılır ve adı da "bilyalı kay-kay" olurdu. İşi abartan bazı çocuklar tahtanın arka kısmına küçük bir kasa çakarlar, üzerini de yastıklarla örterek oturma yerleri yaparlardı. Asfaltta giderken çıldırtıcı bir metalik ses çıkaran bu arabalarla yukarı-aşağı saatlerce kayan mahallenin çocukları, başları şişen kimi ev kadınları tarafından, camlardan üzerlerine kovalarla atılan sularla ıslanırlar, 5 dakikaya kalmadan bunaltıcı yaz öğlenlerinin sıcağında kuruyuverirlerdi. Kimi zaman ise bilyalardan biri, raptedildiği tahtanın ucundan ayrılıverir ve üzerindeki çocuğun asfalt boyunca sürüklenerek, başta dizleri olmak üzere her yerinin kan-revan içinde kalmasına sebep olurdu.

Şehir merkezlerindeki lunaparklarda bulunan çarpışan arabaya benzemese de, go-kart araçları gibi hız yapmasa da çocukların ‘el emeği ,göz nuru’ kendi yaptıkları özgün oyun araçlarıyla kaymaları ayrı bir zevk ayrı bir tutku. Unutulmaya yüz tutmasına rağmen yaşatılmaya çalışılan geleneksel değerlerden biri.

"Çevreyi rahatsız etmemeye özen gösteriyoruz"

Yaz tatilinin en güzel anlarını cırcırla kayarak geçiren çocuklar, “Oyuncak arabalarımızı kendimiz yapıyoruz. Grup halinde mahallede araba yarışı düzenliyoruz.Komşularımızdan izin almadan arabaları sürmüyoruz.Çünkü bilyeler çok ses çıkartıyor.Çevreyi rahatsız etmemeye özen gösteriyoruz”. dediler.

Sugören'de Bir Nostalji : "Cırcır Yarışı Neden Olmasın?"

Unutulmaya başlayan bu eğlence için belli bir günde güzel parkurlar oluşturulabilir ve nostaljik bir yarış yapılabilir. Ülkenin çeşitli yerlerinde de düzenlenen bu organizasyonun ilgi çekeceği bir gerçek.