Gecenin içinden yağmur seslerini duyuyorum…
uzun zamandan beri yağmayan yağmurun sesini …
sararan yaprakların sesi gibi geliyor bazen
bazen de bir gülün üzerindeki damlanın sesi
sessiz gecedeki duymak istediğim tek ses
duymak istediğim bir şey daha var
yağmur dinince içime işleyecek toprağın kokusu
İşte işte yağmur dinince ortaya çıkacak manzara…
Sararmış yapraklar
Kışa hazırlanan ağaçlar ve
Doğanın tadını çıkaran hayvanlar..
Bir de toprak kokusu…
Hayatın bitmesinden korkuyoruz belki ama toprağı özlüyoruz
koşuşturmacada fark etmiyoruz belki yağmurdan sonra çıkıyor ortaya özlemlerimiz
tıpkı uzun zamandır görmediğimiz birini görünce yüzümüzde oluşan tebessüm oluşuyor…
Hani sarılırsın ya sevdiğine tıpkı onun gibi tutunuyoruz o kokuya doyasıya çekiyoruz içimize
Pas tutmuş ciğerlerimizin pasını silmek istercesine..
Ve sigaranın dumanıyla kaplı olan ciğerlerimizi tamamen o kokuyla doldurabilecekmiş gibi çekiyoruz
Özlüyoruz her şeyi insanları ,mevsimleri, şehirleri, ölümü bile…
Ve ben çok özledim seni
O kadar özledim ki ciğerlerimdeki pas umurumda bile değil…
İçime çektiğim duman yakmıyor özlemin kadar boğazımı…
Ve hiçbir koku temizlemiyor ciğerlerimi senin kokun gibi…
Güneş ısıtmıyor ya şimdilerde işte böyle batıyor sanki günün her saatinde
ama ben normalden daha fazla üşüyorum sırf yoksun diye sırf özlediğim için…
ve özlem kanımı donduruyor artık
gel yahu nerdeysen
gel ve gitmek için değil hiç gitmeyecekmişçesine
bir daha özlem çektirmeyecekmişcesine gel...
Yorum Gönder
Yorum yazabilmek için:
Yorumlama biçimi seçeneklerinden profil üyeliğiniz yoksa; Adı/URL profilini seçip kendi belirlediğiniz isimle URL kısmını boş bırakarak yorum yazabilir ya da Anonim profili seçeneği ile isimsiz olarak yorum yapabilirsiniz.